KORANAVİRÜSÜNÜN (COVİD-19) MESAFELİ SATIM SÖZLEŞMELERİNE ETKİSİ

Şenel Hukuk > Haberler  > KORANAVİRÜSÜNÜN (COVİD-19) MESAFELİ SATIM SÖZLEŞMELERİNE ETKİSİ

KORANAVİRÜSÜNÜN (COVİD-19) MESAFELİ SATIM SÖZLEŞMELERİNE ETKİSİ

KORANAVİRÜSÜNÜN (COVİD-19) MESAFELİ SATIM SÖZLEŞMELERİNE ETKİSİ

Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun pandemi olarak sınıflandırdığı, ülkemizde de etkileri görülmekte olan salgın bir hastalıkla karşı karşıyayız. Söz konusu virüsün ve bu kapsamda alınan önlemlerin evrensel, yerel anlamda bazı sonuçları mevcut. Bu nedenle coranavirüsünün internet üzerinden yaptığımız   çeşitli mesafeli satım sözleşmelerine; dijital içerik platformları, spor kanalları, online müzik siteleri ve bu minvalde kurulan sözleşmeler ile tüketicinin korunmasına ilişkin düzenlemeler incelenecektir.

Mesafeli sözleşmeler 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Md. 48’de düzenlenmiştir;

MADDE 48- (1) Mesafeli sözleşme, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.

(2) Tüketici, mesafeli sözleşmeyi ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce ayrıntıları yönetmelikte belirlenen hususlarda ve siparişi onaylandığı takdirde ödeme yükümlülüğü altına gireceği konusunda açık ve anlaşılır şekilde satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilir. Tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir.

(3) Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin siparişinin kendisine ulaştığı andan itibaren taahhüt edilen süre içinde edimini yerine getirir. Mal satışlarında bu süre her hâlükârda otuz günü geçemez. Satıcı veya sağlayıcının bu süre içinde edimini yerine getirmemesi durumunda tüketici sözleşmeyi feshedebilir.

(4) Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Her hâlükârda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. Tüketici, cayma hakkı süresi içinde malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan sorumlu değildir.

(5) Oluşturdukları sistem çerçevesinde, uzaktan iletişim araçlarını kullanmak veya kullandırmak suretiyle satıcı veya sağlayıcı adına mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık edenler, bu maddede yer alan hususlardan dolayı satıcı veya sağlayıcı ile yapılan işlemlere ilişkin kayıtları tutmak ve istenilmesi hâlinde bu bilgileri ilgili kurum, kuruluş ve tüketicilere vermekle yükümlüdür. Ancak bu fıkra kapsamında aracılık edenler, satıcı veya sağlayıcı ile yaptıkları sözleşmeye aykırı fiillerinden dolayı sorumludur.

(6) Mesafeli sözleşmelerde, kapsam dışı sözleşmeler, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, bilgilendirme yükümlülüğü, teslimat ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir

Kanun lafzından da açıkça anlaşılacağı üzere mesafeli sözleşme, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçları kullanılarak kurulan sözleşmeler olarak tanımlanmıştır. Fakat belli bir  bedel karşısında aldığımız online hizmetleri sadece mesafeli sözleşme olarak nitelendirmemiz doğru olmayacaktır. Yukarıda da örneklendirdiğimiz online hizmetler E-Ticaret ve Elektronik Sözleşmelerin konusudur. Elektronik sözleşme kısaca; elektronik ticaret, mal veya hizmetlerin elektronik ortamda, üretimine, pazarlanmasına, satımına ve dağıtımına yönelik olarak gerçekleştirilen ticari işlemlerin bütünü olarak tanımlanabilir. Elektronik ticaret, elektronik ticarete konu olan ürünlerin niteliği bakımından; dolaylı ticaret ve doğrudan ticaret olmak üzere iki alt başlığa ayrılır. 

Genel olarak internet üzerinden yapılan sözleşmeler doğrudan ticaretin konusuna girmektedir. Sözleşmenin hem kuruluşunun, hem de sözleşmeden doğan, mal veya hizmet teslimine ilişkin edimlerin ifasının internet ortamında gerçekleştirildiği ticari işlemler doğrudan yapılan ticari sözleşmeler olarak adlandırılır. Doğrudan ticaretin konusunu, bilgisayar programları gibi dijital hale getirilerek dünya çapında dağıtılabilen, yüklenebilen, kullanılabilen, kopya edilebilen ürünler ile belirli konularda danışmanlık yapılması veya bilgi verilmesi hizmetleri gibi maddi olmayan ve buna bağlı olarak fiziksel bir temas olmadan internet ortamında ifa edilmeye elverişli mal veya hizmetler oluşturmaktadır.

Dijital ürün satımına yönelik sözleşmelerde, sözleşmenin hem kuruluş hem de ifası internet üzerinde gerçekleşmektedir. İnternet veri bankası sözleşmesi olarak da nitelendirilen bu sözleşmelerin konusu yazılım, melodi, film, makale, kitap gibi elektronik ortamdaki ürünlerin veri bankasından alınıp, alıcının bilgisayarına yüklenmesine ilişkindir.

Elektronik sözleşmeler her ne kadar yeni bir takım iletişim araçları kullanılarak kurulsa dahi, Borçlar Kanunu’nda yer alan sözleşmenin kuruluşuna ilişkin kurallar uygun düştüğü ölçüde elektronik sözleşmeler için de uygulama alanı bulacaktır.

Mesafeli sözleşmeler ve bu kapsamda yapılan doğrudan elektronik sözleşmeler ile ilgili verilen bilgiler ışığında, Coronavirüs (Covid-19) nedeni ile sık sık kullandığımız bazı platformlarda yapılan/yapılması beklenen gelişmelere göz atmak gerekirse; 

 SPOR KANALLARI

Almanya ve Portekiz başta olmak üzere bir çok ülke futbol müsabakalarının seyircisiz oynanması üzerine, futbol karşılaşmalarını şifresiz yayınlama kararı almış bulunmakta. Ülkemizde de belirli bir ücret karşılığı izlenen müsabakalar hakkında TFF başkanı Nihat Özdemir  geçtiğimiz günlerde açıklama yaptı. Şu an için alınmış bir kararın bulunmadığını, yöneticiler ile yapılacak toplantı sonucunda, maçların hangi şartlar altında ücretsiz yayınlanacağını açıklayacaklarını bildirdi. 

GLOBAL DİZİ/FİLM  PLATFORMLARI

Yabancı dizi izleme platformları tarafından yapılan açıklamalara göre; yapımlarının prodüksiyonuna iki hafta ara verildi. Bu sürenin sonunda yeniden bir durum değerlendirmesi yapılarak prodüksiyonların devam etmesine ya da aranın uzatılmasına karar verilecek. Abonelik ücretleri hakkında bir açıklama yapılmadı. 

YEREL DİZİ/FİLM PLATFORMLARI

                Yerli dijital içerik platformları Corona salgını nedeniyle 17 Mart 2020 tarihinden itibaren farklı bir açıklama gelene kadar dizi çekimlerine ara verdiğini duyurdu.

ONLİNE MÜZİK PLATFORMLARI

                Sosyal izolasyon nedeniyle ülkemizde de yaygın olarak kullanılan müzik platformu  ‘pandemi çalma listeleri’ oluşturmaya başladı. Üyelik ücretleri veya sözleşme değişikliği ile ilgili bir açıklama gelmemiş bulunmakta.

                Bunlar dışında bazı içerik platformları da salgın nedeniyle evden çıkmayan veya OHAL kapsamında çıkamayan insanlar için insiyatif kullanarak ücretsiz üyelik avantajını resmi olarak sağladı. 

Bu durumda tüketiciler olarak bizim haklarımız veya sorumluluklarımızı irdelemek gerekirse ilgili sosyal içerik platformlarının sözleşmeleri irdelendiğinde; üyeliliklerin iptali konusunda bir kısıtlama getirmemekle beraber, üyelik iptali durumunda aylık faturalama döneminin sonuna kadar hizmetlerden faydalanabileceğimiz yönünde. Ücret ve abonelik planı değişiklikleri hakkında ise 30 gün önceden bilgilendirilmemiz gerekmektedir. 

İnternet ortamında kurulan bir sözleşmenin tarafları; tüketici ve satıcı/sağlayıcı ise ve uzaktan pazarlamaya yönelik bir sistem çerçevesinde sözleşme yapılıyorsa, tüketici, TKHK’da düzenlenen mesafeli sözleşmelere ilişkin hükümler çerçevesinde korunmaktadır.

TÜKETİCİNİN CAYMA HAKKI

Tüketiciye, mesafeli sözleşmelerde, herhangi bir neden göstermeden ve tazminat borcu yüklemeden kolayca sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanınmıştır. Bunun başlıca nedenleri;  tüketicinin yakından inceleme fırsatı bulmadığı ürünlerin sözleşme   konusu olması, özellikle internet üzerinden yapılan sözleşmelerde tüketicinin genellikle   fazla düşünmeden hareket etmesi ve sözleşme koşullarına çoğunlukla tüketicinin          müdahale imkanının bulunmaması sayılabilir. Cayma hakkı, tüketicinin korunması           amacının en fazla öne çıktığı düzenlemelerden biridir. Tüketici mesafeli sözleşmelerde cayma hakkını on dört gün içinde kullanabilir. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, on dört günlük süre ile bağlı değildir. Cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde bu hakkını kullanabilir. Ancak bu bir yıllık süre içerisinde gerektiği şekilde bilgilendirme yapılması halinde, bu tarihten itibaren on dört günlük süre işlemeye başlar. Cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini, satıcı veya sağlayıcı ispat etmekle yükümlüdür (TKHK 48/(4), Yönetmelik 10).

Cayma hakkını içeren beyanın süresi içinde satıcı veya sağlayıcıya, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile yöneltilmesi yeterlidir. Tüketici, beyanda bulunurken yönetmelik ekinde yer alan formu kullanabilir. İnternet ortamında kurulan sözleşmelerde, tüketiciye, cayma hakkını yöneltebilmesi için web sayfasında bir seçenek verilebilir. İnternet sitesi üzerinden tüketicilere cayma hakkını kullanma imkanı sunulması halinde, satıcı veya sağlayıcı, tüketicilerin iletmiş olduğu cayma beyanlarının kendilerine ulaştığına ilişkin teyit bilgisini tüketiciye derhal iletmek zorundadır. 

Satıcı/sağlayıcının yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde tüketicinin cayma hakkının 14 gün ile sınırlandırılamayacağı konusuna ilişkin Yargıtay kararları da mevcuttur. 

Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/24055 E. 2017/12619 K. 

Davacı, davalının kendisini telefon ile arayarak eğitim amaçlı ürün sattıklarını ve eve gelip kendisine tanıtım yapabileceklerini belirttiğini, davacının kabulü üzerine eve gelerek tanıtım yaptıklarını ve 26/09/2014 tarihinde aralarında yapılan sözleşme sonucu 400 saat canlı ders setini satın aldığını, 50,00TL peşinat verdiğini, toplam 3.120,00 TL bedelin 24 ay taksitle ödenmesi üzerine anlaştıklarını, ürünün kullanımı için kendilerine daha sonra şifre verileceğinin belirtildiğini ancak cayma süresi içerisinde şifrenin verilmediğini ve ürünü kullanamadığını belirterek davaya konu sözleşmenin iptalini ve ödemiş olduğu 50,00 TL peşinatın kendisine iadesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, sözleşmede belirtilen 14 günlük cayma süresinde sözleşmeden cayıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı ve davacının tanık deliline de dayanmadığı, bu nedenle davacının cayma hakkını kullandığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, canlı ders ile ilgili sözleşme yaptığını ve bu konuda kendisine şifre verilmediğinden bundan yararlanamadığını iddia etmiş olup 6502 sayılı kanunun 47. maddesinin 4. fıkrasında mal ve hizmetin sunulduğunun satıcı ve sağlayıcı tarafından ispat edilmesi gerektiği, 6. fıkrasında ise satıcı ve sağlayıcının yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde tüketicinin cayma hakkını kullanmakta 14 günlük süreye bağlı olmadığı açıkça belirtilmiş olup mahkemece bu hususlar değerlendirilmeden 14 günlük süre içerisinde cayma hakkı kullanılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Cayma hakkını içeren beyanın süresi içinde satıcı veya sağlayıcıya, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile yöneltilmesi yeterlidir. Tüketici, beyanda bulunurken yönetmelik ekinde yer alan formu kullanabilir. İnternet ortamında kurulan sözleşmelerde, tüketiciye, cayma hakkını yöneltebilmesi için web sayfasında bir seçenek verilebilir. İnternet sitesi üzerinden tüketicilere cayma hakkını kullanma imkanı sunulması halinde, satıcı veya sağlayıcı, tüketicilerin iletmiş olduğu cayma beyanlarının kendilerine ulaştığına ilişkin teyit bilgisini tüketiciye derhal iletmek zorundadır. 

EK ÖDEME TALEPLERİ

Yönetmelik 19 hükmü ile de tüketici özellikle internet ortamında dikkat etmeden kabul edeceği ek ödeme taleplerine karşı korunmuştur. Buna göre; sözleşmede kararlaştırılan bedel dışında ek bedel talep edilebilmesi için, tüketicinin açık onayının ayrıca alınması gerekir. Açık ve ayrıca onay alınmadan, kendiliğinden seçili seçenek olarak sunulmuş ek bedel ödeme yükümlülüklerinden dolayı tüketicinin ödemede bulunması halinde, satıcı ve sağlayıcı bu ödemelerin iadesini derhal yapmak zorundadır. 

Sonuç olarak; İnternet ortamında kurulan sözleşmelerin büyük çoğunluğu, TKHK 48’de düzenlenen mesafeli sözleşmeler kapsamındadır. Bir sözleşmenin mesafeli sözleşme sayılabilmesi için taraflardan birinin tüketici diğer tarafın satıcı veya sağlayıcı olması, tarafların fiziksel olarak karşı karşıya gelmemesi, sözleşmenin müzakare aşaması dahil uzaktan iletişim aracı kullanılarak kurulması ve mal veya hizmetin uzaktan pazarlanmasına ilişkin bir sistemin olması gerekir.

Mesafeli sözleşmelere ilişkin düzenlemeler içerisinde tüketici açısından önem arz edenlerin başında, ön bilgilendirme yükümlülüğü ile cayma (geri alma) hakkı gelir. İnternet ortamında kurulan sözleşmelerde, ön bilgilendirme, kalıcı veri saklayıcısı ile yapılmaktadır. Ön bilgilendirilme yükümlülüğü kapsamında tüketiciye verilmesi gereken bilgilerden, mal ve hizmetin temel nitelikleri, toplam fiyatı, ek masraflar ve cayma hakkının kullanılmasına ilişkin olanlar, internet ortamında kurulan sözleşmelerde, tüketici ödeme yükümlülüğü altına girmeden hemen önce tekrar gösterilmelidir. Ek ödeme talepleri için tüketicinin ayrıca açık onayının alınması gerekmektedir.

Tüketicinin elektronik sözleşme akdetme yoluyla online olarak hizmet aldığı platformların Coronavirüs (Covid-19) nedeni hizmetlerini durdurması ihtimaline karşı tüketicinin cayma hakkı, ek ödeme talepleri halinde ise açık rızanın alınması gerekmektedir. 

Söz konusu salgın nedeniyle izole yaşamamız gereken bir dönemde aldığımız elektronik hizmetler ile ilgili tüketicilerin hakları ve sorumlulukları ile ilgili derlenen yazımızın işlevsel bir nitelik taşıması ve dönemin zararsız bir şekilde atlatılmasını temenni ederiz. 

Stj. Av. Damla ÖNAY

Yorum Yok

Yorum Bırak