BLOG

Tüm yayınlar ve haberler
Şenel Hukuk > BLOG

EKOLOJİK FELAKETLERE HUKUKİ BİR YAKLAŞIM

1760 yılı Sanayi Devriminden itibaren çeşitli şekilde vuku bulan zararların, çevrenin kendini yenilemesine engel olması sebebi ile dünyanın ekosisteminin çöküyor olduğunun kanaatimce herkes farkındadır. Bilim ve hukuk alanındaki mekanizmaların yeterli seviyede olmaması ve insanların kendilerini doğayı sömürme hakkına sahip varlıklar olarak görmesi sebebiyle küresel ekolojik kriz katlanarak artmaktadır, dolayısıyla ek olarak çeşitli önlemlerin alınması kaçınılmaz hale gelmiştir. Ekolojik kriz; Verilmiş olan zararların ciddiyeti sebebiyle bugün kolaylıkla durdurulabilecek bir problem değildir, uzun vadeli dikkat ve koruma gerektiren bir husustur. Dolayısıyla insanlık olarak ya ekolojik krizin bizi veyahut gelecek nesli öldürmesine göz yumacağız ya da uzun vadede etkili sonuçlar alabilmek için şimdiden harekete geçeceğiz. Hukuk sisteminde insan, insan olduğu için değerlidir ve korunmaya mecburdur...

Continue reading

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ BAŞVURU SÜRECİ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 1959 yılında kurulan, Avrupa Konseyi’ne bağlı uluslararası bir kuruluştur. Mahkemenin esas faaliyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek maddelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin çiğnenmesinde gerçek veya tüzel kişileri, toplulukları, diğer ülkeleri yargılamaktır. Günümüzde Türkiye de dahil olmak üzere 47 üyesi bulunan mahkeme, Fransa’nın Strasbourg şehrinde faaliyet göstermektedir. Mahkemenin yapısı, her üye ülkenin AİHM heyetine bir yargıç vermesiyle oluşur. Yargıçlar her ülkenin AİHM makamı için önerilen yargıç listesinden oylamayla seçilir. Seçim dönemi öncesi hakimler sıkı bir eğitim ve mülakattan geçmektedir. Oylamayla seçilen yargıçlar, yalnızca bir dönem sayılan 9 yıllık süre boyunca görev alabilirler....

Continue reading

YABANCI BOŞANMA KARARLARININ NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİLİ (TÜRKÇE VE ALMANCA)

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları için Milletlerarası Özel Hukukta Aile Hukukuna ilişkin önemli yenilikler getirilmiştir. Bu yenilikle, taraflar yabancı ülke adli veya idari makamlarınca verilen boşanma kararları, tanıma ve tenfiz yoluna başvurmaksızın nüfus kütüğüne tescil edilebilmektedirler. Böylece yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına bu yeni uygulama ile tarafların Türkiye’deki boşanma süreci kısalaştırılmış ve kolaylaştırılmıştır. Söz konusu yenilik 07.02.2018 tarihinde yürürlüğe girmesine rağmen 2020 yılında değişikliğe uğramıştır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun 50. ve 58. maddelerine göre; Yabancı mahkemelerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş kararların ancak tanıma ve tenfiz yoluyla Türk Hukukunda kesin hüküm ve kesin delil etkisi yaratması ve icra kabiliyeti kazanması hükmolunmuştur. Dolayısıyla yurt dışında boşanan eşler bu hükme göre, Türkiye’de boşanmamış sayılıyor...

Continue reading

ÇEVRE HUKUKU VE İDARİ PARA CEZALARI

ÇEVRE HUKUKU TARİHİ: 20. yüzyılda yaşanan teknolojik gelişmeler ile başlayan ve günümüzün en önemli küresel sorunlarından biri olan çevre kirliliği; dünyamızın karşı karşıya olduğu varsayımsal tehditlerin yaklaşmasıyla daha da önemli bir hale gelmiştir. Çevre sorunlarında meydana gelen olumsuzlukların göz ardı edilemeyecek seviyelere ulaşmasıyla çevre sorunları hukuki çerçevede yerini almıştır. 1913 yılında yapılan Bern Konferansı bu çalışmaların ilkidir. Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansı uluslararası alanda çevre hakkının dile getirildiği ilk toplantıdır. Toplantıya 100’den fazla ülke temsilcisi katılmıştır. Bu toplantı; “İnsan, onurlu ve iyi bir yaşam sürmeye olanak veren nitelikli bir çevrede, özgürlük, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları temel hakkına sahiptir.” (m.1) ilkesinin yer aldığı bildirinin kabul edilmesi nedeni ile çevre sorunlarına yönelik...

Continue reading

YENİ NESİL PARA BİRİMİ BITCOIN’E HUKUKİ BİR BAKIŞ

Yaşamın doğası gereği değişim kaçınılmazdır. İlkçağlardan bugüne dek değişime ayak uydurabilenler hayatta kalmış, değişimi yakalayamayanlar ise tarihin tozlu sayfalarına karışmıştır. Milenyum sonrası internetin hayatımıza girmesiyle hayatın her alanında keskin ve çok hızlı değişimler meydana gelmeye başladı. Gün geçtikçe ‘online’ insan sayısı arttı. Her alanda olduğu gibi ticarette, internet ile birlikte bin yıllardır süre gelen formundan uzaklaşmaya başladı. Özellikle internet üzerinden çalışmanın mekandan ve saatten bağımsız olması tüccarlar için büyük bir avantaj sağladı. Elektronik ticaretin yükselişi ile birlikte elektronik para ve elektronik paranın alt türü olan ‘sanal para’ gibi yeni gereksinimler de ortaya çıktı. Hatta sanal paranın en bilinenlerinden biri olan ‘bitcoin’, son yıllarda oldukça popüler bir hale gelmiş olup çoğuları için...

Continue reading

TAŞINMAZ SATIŞ SÖZLEŞMESİ VE UYGULAMADAKİ BAZI SORUNLAR HAKKINDA BİLGİ NOTU

Av. Çiğdem Çavuşoğlu Av. Simge Hazal Poyraz ÖZ Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uygulamada çok sık başvurulan bir sözleşmedir. Uygulamada sıklıkla taşınmaz sahibi olmak isteyen kimselerin başvurmuş olduğu yöntemlerden biri de taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile taşınmaz sahibi olmaktır. Taraflar bazı durumlarda taşınmaz satışını o an şartlar gerçekleşmediği için yapmak istemeyebilirler. Ön ödemeli konut satışlarında taraflar aralarında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yaparlar. Ancak taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin uygulanmasında bazı problemler yaşanmakta...

Continue reading

İşçinin İşverene Otuz Günlük Ücreti ile Karşılanamayacak Şekilde Zarar Vermesinin İş Akdine Etkisi

İŞÇİ-İŞVEREN İLİŞKİSİ İŞÇİNİN İŞVERENE OTUZ GÜNLÜK ÜCRETİ İLE KARŞILANAMAYACAK ŞEKİLDE ZARAR VERMESİNİN İŞ AKDİNE ETKİSİ Çalışmamızda işçi ve işverenler açısından iş akdinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda hukuki ihtilaf doğuran ‘’İşçinin İşverene Otuz Günlük Ücreti ile Karşılanamayacak Şekilde Zarar Vermesinin İş Akdine Etkisi’’ konusuna ilişkin İş Hukuku mevzuatımız ve Yargıtay kararları ışığında değerlendirme yapılacaktır. İŞÇİ-İŞVEREN İLİŞKİSİ İşçinin iş sözleşmesinden doğan temel borcu iş görme borcudur. İş görme borcu, çalışanın ücretine karşılık yaptığı temel faaliyettir. İş görme borcu sadece işçinin çalışmasını değil, çalışırken özen göstermesini de gerektirir. İşçinin işyerinde yapacağı işi nasıl yapacağını ve işin tüm ayrıntılarını sözleşmeyle önceden belirlemek mümkün değildir. İşin nasıl yapılacağı; o işin niteliğine, yazılı kuralları varsa bu yazılı kurallarına, yoksa o işin geleneğine...

Continue reading

İSMİ KADAR MODA OLMAYA BAŞLAYAN HUKUK DİSİPLİNİ: MODA HUKUKU

Kulislerde yavaş yavaş adını duymaya başladığımız, dev marka savaşlarının süper kahramanı konumunda olan Moda Hukuku; vitrindeki ürünlerin ötesinde moda endüstrisinin var olma ve haklarını savunma yolculuğunda adından söz ettiriyor.     Henüz yazılı hukuk normlarıyla koruma altına alınmamakla beraber uygulamada geniş yer kaplayan ve hızla gelişmekte olan Moda Hukuku disiplini başta Fikri Mülkiyet Hukuku olmak üzere; Borçlar Hukuku, İş Hukuku, Ticaret Hukuku, Rekabet Hukuku, Reklam Hukuku gibi birçok hukuk disipliniyle yakından bağlantılıdır.       2010 yılında New York’ta kurulan Fashion Law Institute bünyesinde adını ilk defa duyuran Moda Hukuku, 2012 yılında Moda Hukuku Enstitüsü’nün kurulmasıyla ülkemize de kendisini tanıtmayı başararak dünya listelerinde 2....

Continue reading

KORONAVİRÜSÜN (COVİD – 19) VERGİ HUKUKUNA OLASI ETKİLERİ

27 Aralık 2019 tarihinde ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid – 19 aylardır dünyayı etkisi altına almışken yetkililer tarafından 11 Mart 2020 tarihinde yetkililer tarafından yapılan açıklamayla birlikte söz konusu virüsün ülkemize de zuhur etmiş bulunduğu anlaşılmış oldu. Covid – 19 virüsünün pek çok alandaki etkileri tartışılmakta iken hukukun çeşitli alanlarına etkilerinin neler olacağı ise gündem dışı kaldı. Virüsün sosyal hayata adeta ambargo koyması iş akitleri, kira sözleşmeleri ve sair diğer hukuk alanlarını etkilemekle birlikte virüsün etkisini göstereceği bir diğer hukuk alanının ise vergi hukuku olacağı bulunduğumuz somut şartlar altında izahtan varestedir.  COVİD – 19 Katma Değer Vergisi’ni Nasıl...

Continue reading

COVID-19’un Cezai Yönünün İncelenmesi

Bütün dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını başladığı günden itibaren hukukçular da tartışmaya başladı. Yaşayan bir bilim olan hukukun daha önceden tahmin edilmesi zor bir duruma karşı kazuistik bir biçimde önceden kural koyabilmesi ne mümkün ne de akılcıdır. Dolayısı ile elimizdeki genel hükümler kapsamında olayı yorumlamak zorundayız. Günlerdir sosyal medyada paylaşılan Türk Ceza Kanunu’nun 195. maddesinden konuya giriş yapmak gerekir ise; ‘’Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ denmektedir. Ancak bütün ülkeyi kapsayan bir resmi karantina kararı...

Continue reading